13 Şubat 2009 Cuma


Bugün kendimleydim. Sabahtan uyanınca Doruk ve Süha'yla beraber kahvaltı ettik, beraber biraz iyimser oldu, Süha ve ben ettim, Doruk ise sadece zeytin yedi. Birkac gundur surekli benimle inatlasiyor, bu sabah kahvaltıda da inadından yemedi, anlamadım, bu çalışan anneye çocukların yaptığı klasik numaralardan mı ?!?!
Neyse bugün işe geç gelemeceğim için Emine Yenge'ye biraz daha geç gelmesini söylemiştim, ben Doruk'u hazırladım, bugün dışarda koşturmacam olacağından Doruk'u babasıyla Yeşilköy'e anneme gönderdim. Annemlerin alt komşusunun ikizlerinin 3. yaş doğumgününe davetliydi. Ayrıca bugünkü koşusturmam icinde onunla yetişemecektim.
Onlar çıktıktan sonra, önce güzelce duşumu aldım, ve direk kuafore gittim :) Ardından, Serap'ın verdigi Maria Montessori'nin pembe kitabının :) fotokopisini çektirmek için ozalitciye ugradım. Ardından uzun zamandır PC'de tuttugum fotolarin tab edilmesi işini hallettim ve onlar tab edilirken beklerken girdiğim D&R'da bu ayın Meraklı Minik'ini buldum neyse ki :)
Daha sonra atladım arabaya EuroFlora'ya gittim, malum haftaya cumartesi büyük gün, Doruk'un 2.yaş doğumgünü için, evde süsleme ve parti malzemeleri aldım. Ama gerçekten de Özlem'in dediği kadar varmış, partiyi dışarda yapmak galiba daha uygun fiyatlı oluyor :) Euroflora'dan çıkınca, uzun zamandır yapmadığım birşey yaptım, Kanyon'a gittim, önce Remzi'ye uğrayıp kendime bir dergi aldım ve ardından Kitchenette' oturup kendi kendime dergimi okuyup yemek yedim. Yalnız başıma birşeyler yapmayalı o kadar uzun zaman olmuş ve ben bunu yapmayı o kadar çok özlemişim ki...
Eskiden kendi kendime sinemaya gider, Beyoğlu'nda, Bebek'te, İstinye'de, Ortaköy'de dolaşırdım, ama gerçekten kendi kendime, yanımda kimse olmadan, İstanbul'u seyrederek, bir yerlere yetişmeye çalışmayarak, bunu çok özlemişim...
Neyse oradan çıkınca da bu sefer annemlere doğru yola çıktım ve Yeşilyurt'ta parti organizasyon firmasına gidip uçan balon siparişimi de verdikten sonra, annemin komşusunun doğumgünü partisine katıldım. Doruk haricinde 3 tane daha ikiz vardı ve hatta biz çıkarken 4. ikiz de kapıdan girdi :) İkiz çocuk kardeşi olsun olmasın diye düşünme derdini ve sıkıntısını ortadan kaldırıyor, ama iki çocuk birden yetiştirmek gerçekten dünyanın en azon işlerinden, Allah tüm çoğul çocuk annelerinin yardımcısı olsun :)

Ardından annemlerde akşam yemeği yedik, hadi kalkalım diye kendi kendimize konusuyorduk ki, Doruk önce babasına gidip 'Hadi git', sonra da bana gelip 'hadi git' dedi. Ve kesinlikle bizimle gelmek istemedi... Biz de karı koca arkamıza baka baka evimize geldik. Beyfendi gelmedi, bir de üstüne üstlük kovdu bizi. Neyse yarın sabah gidip erkenden onu alıp arkadaşlarımızla kahvaltıya ditmek için daha da erken klkmam gerekecek anlayacağınız...

1 yorum:

  1. Ne iyi etmişsin Neslihan, benim de hafta içi kendimle radevum var:)

    YanıtlaSil