8 Kasım 2010 Pazartesi

Beni daha mı çok seviyor ne :P

Suha, isini degistirdiginden beri, sanki Doruk'la aramiz daha mi iyi oldu nedir :)
Eskiden Doruk babasını anne gibi goruyordu, ne de olsa Suha benden sonra evden cikip, benden once eve geliyordu...
Ama bu yeni işe geçtiğinden beri, ben onu bakıcımıza teslim edip alıyorum...
Ve inanılmaz ama Doruk benimle dövüşmüyor eskisi gibi
Benim canımı yakmaya da çalışmıyor
Hatta 'Seni çok seviyorum Lokum oğlum' dediğimde ben de seni '100 hatta 200 hatta 300 seviyorum' diyor :)
Ay nasıl mest oluyorum anlatamam.

Tamam biliyorum babasını daha çok seviyor diye içten içe dert yapmışım, şimdi de gizliden gizliye yuvasını yapıyormusum gibi gorunebilir oradan :)
Ama napayım, beni daha çok sevsin :)

28 Ekim 2010 Perşembe

27 Eylül 2010 Pazartesi

Yine geldi heyheylerim...



Doruk 3.5 yasinda oldu...
Ve bende yine telas basladi, bu cocugun buyudugunu goremiyorum diye...
Surekli ya is seyahati, ya yurtdisindan birilerini agirlayip duruyoruz...
Agzimla kus tutsam yaranamayacagim bir iste calisiyorum
Oysa isimi cok seviyorum, ama olmuyor iste, bir seyler koptu
Aklimda sabahtan aksama, ne yapsam da hem para kazanabilsem, hem de ogluma, kendime biraz zaman ayirabilsem derdi...
Para derken, su ankinin yarisina raziyim, o kadar yani...
Ama o kendine deli gibi guvenen ben, olay yeni bir is oldugunda cekingenlesiyorum iyice
Oysa bu iste calistigim surece, 2. cocugu isteyip istemedigimi bile dusunemiyorum ki...
Cunku bu iste, 2. cocuk yapmak mumkun degil...
Onu da baskalarinin buyutmesini istemiyorum, bu sefer daha cok yaninda olayim isterim...
Babasını annesi sanmasin, benim anne oldugumu bilsin istiyorum...
Istiyorum da istiyorum iste...

12 Temmuz 2010 Pazartesi

Tatilden donduk

İş hayatına başladığımdan beri ilk defa yıllık iznimi 2 hafta üst üste kullandım.
Daha önceki senelerden kalan izinlerle birlikte toplam 25 gün izin hakkım olunca başka türlü bitmeyecekti.
Hep derlerdi, sonlara doğru sıkılıyorsun diye, YALANNNNN :)
İlk haftasında Select Maris'teydik.



Kesinlikle olağanüstüydü. Yemekleri, personeli, hele hele denizi, kumsalı.
Çocuklara yönelik nerdeyse hiç aktivite yok, ama buna rağmen Doruk bile burayı daha çok sevdi. Çünkü burada arkadaş edinebildi :)
Sizi hiç sıkboğaz etmeyen animatörler, gün içinde bangır bangır bağırmayan bir müzik
Ve deniz, gerçekten ama gerçekten unutulacek gibi değil.
3 tane plajı var, karışık, çocuklu aileler için ve çocuksuz aileler icin
Plajlar arası transfer sürekli dolanan motorlarla yapılıyor denizden.
Manzarası ise insanın ömrünü uzatır derler ya aynen öyle.

Çok mutlu oldum çünkü bundan sonra her sene 'Nereye gidecegim' diye düşünmeme gerek kalmadı, bundan sonra her sene buradayım en azından 1 hafta...

2 Haziran 2010 Çarşamba

Hafta sonu kacıyorum
Doruk'u anneme bırakıyorum
Dün bunaldım iyice, ve Prag'a bilet aldım
Tek bir arkadasimi arayabilecek 2 dk bulamazken bunu yapmayi hangi ara becerdigimi ben de anlamadim gerci.
Neyse
Ctsi sabah ucuyoruz, pazar aksam uzeri donuyoruz
Doruk'u bırakıp tatile gitmek hiç içime sinmiyordu ama
Gitmem gerek artık
Bu arada Süha'nın daha haberi yok, sisssst, duyurmayın ;)

9 Mayıs 2010 Pazar


Cumadan beri aktiviteden aktiviteye kosuyoruz :)
Sabahtan aksama kadar temiz hava-bol gunes durumu
Cuma ogleden sonra yavrunun yuvada Anneler Gunu kutlaması vardı...
Doruk yuvada o kadar mutlu ki, bi de yemek yememe protestosu olmasa, tadından yenmeyecek
Neyse anneler gunu kutlaması icin butun yavrular, kendi elleriyle boyadıkları birer Tshirt, birer kolye ve bir de bizim resmimimizi hediye ettiler bize.
Doruk'un, yuvadaki en yakın arkadası Ali ile birbirlerine sevgisi gorulmeye degerdi :)

Gerci biraz daha bıraksak, bir noktadan sonra birbirlerini rahatsız etmeye de baslayacakları garanti...
Cumartesi gunu ben Hamarat Diva'da gordugum fotograf egitimi icin Pemra Yuce ve esinin yonlendirmeleriyle Sultanahmet turu yaptık. O kadar uzun zaman geçmiş ki, sanırım 15-20 seneden fazla olmuştur Sultanahmet'te aylak aylak gezmeyeli. Bu arada fotograf olayını sevip sevmedigimi hala tam anlayamadım :) Fotograf cekecegim derken objektifin arkasından bazen kaçırıyorum telaşı sarıyor beni çünkü :)
Ben böyle tam bir keyif yaparken Doruk ve Süha'da, Alp ve Sinan'la beraber Heybeliada'ya gittiler. Bizimki mest olmuş, akşam 20:30'da ancak gelebildiler eve, bizimki 19:30 civarı arabada uyuyakalmış. Hem temiz hava, hem de gündüz uykusu uyumayınca bayılmış demek daha doğru:)
Bugün de Anneler Günü için babamın organizasyonuyla Sapanca'ya gittik. Yine tüm gün yaydık kelimenin tam anlamıyla :)

Arkadaşlar, bu arada tüm mesaj atan, mail gonderen arkadaşlara çokkkk teşekkür ediyorum, ama bugün blackberry'den uzak bir gün geçirmek istediğimden mesajlarınızı ancak görebiliyorum.

Hepinize, annelerinizlei çocuklarınızla daha bir sürü anneler günü diliyorum

23 Nisan 2010 Cuma

23 Nisan


23 Nisan Ulusal Egemenlik Bayramı kutlu olsun

20 Nisan 2010 Salı

Oglum beni seviyormus :)


Kaç haftadır dert olmuştu içime, oğluma zarar veriyorum korkusuyla
Nihayet pedagogla yapılan görüşmelerden birşeyler çıktı :)
Oğlum beni seviyormuş, neden sevmedigine gelince ise, 2 tane sakızın birini ben çiğnemediğim için sevmiyormuş beni mesela.
Olayn neymiş tam net çözemedik henüz ama hani ben bu yavruya hep sınırlı seçenek sunuyorum ya;
A'yı yiyeceksin B'yi mi?
C'yi giyeyeceksin D'yi mi?
A'yı mı dinlemek istersin B'yi mi?
Sorularının neticesinde meğerse benim oglum illaki bir tercih yapması gerektiğini düşünüyormuş
Anneyi sevecek babayı mı ?!?!?
Elvan Ogretmeni mi sevecek, Ezgi Ogretmeni mi ?!?!?
Çocuk yetiştirmek çok zor çokkkkkkkk
Bu arada bu sabah İzmir'e uçtum iş için, perşembe akşamına kadar buradayım :(

Ps: Bu arada bu yukarda ki şahane çizim Gaille Boissonnard 'den
Ps2: Oplum son günlerde beni sık sık durup dururken öpüp, sarılıyor :)

1 Nisan 2010 Perşembe


Bu yavruyla bu aralar ciddi sorunlarımız var.
Beni hırpalıyor
Beni sevmedigini soyluyor
Resmen canımı yakıyor surekli beni sevmedigini soyluyor
Onu bırakıp işe gittiğim icin cezalandıyor herhalde
Babasına aşık, onunla arası olağanüstü, o da bırakıyor işe gidiyor sonuçta
Ama tek sorunu benimle
Hep bilinçli olarak canımı yakıyor diye düşünüyordum, daha fazla zamanla çözerim diye umuyordum.
Ama geçen gece eşim yurtdışındaydı yine, Doruk ağlayarak uyandı, kabus gördü herhalde
Koşarak odasına gidip kucagıma aldım, sakinlestirmek icin
'Korkma oglum, yanındayım' dedim ve bana o gozleri kapalı uykulu haliyle 'Ben senin oglun degilim' dedi.
Yarın pedagogla randevum var, umarım ona çalışacagım diye ciddi bir zarar vermiyorumdur...

15 Mart 2010 Pazartesi

Geçtiğimiz hafta

Geçtiğimiz hafta çarşambadan-cumaya iş seyahatindeydim, Bursa
Cuma aksamı oglum gorunce resmen sevincten ne yapacagını sasırdı
Onu oyle gorunce icim daha cok acıyor :(
Cumartesi gunu oglumla beraberdik tum gun
Pazar sabahı kuzenimin dogum gunu sebebiyle halamlar kahvaltıya davetliydik
Sonrasında da Derya'nın dogumgunu icin Santral Istanbul'da Otto'daydık yine.
Doruk babasıyla Santral Istanbul'u gezdi yine, her seferinde bayılıyor oradakilere :)
3-4 saat Otto'da kosturdu.
Etraf cocuklu ailelerle dolu olunca kimse kimseyi rahatsız etmekten cekinmiyor neyse ki, bayılıyorum boyle yerlere :)

8 Mart 2010 Pazartesi

Bahar gelsinnnnnnnn


Bahar gelsin
Sevmiyorum yagmuru, camuru...
Boyle oglum guneste kostursun keyifli keyifli
Ustumuzdeki kalın kalın kıyafetleri cıkaralım, rahat rahat hareket edelim istiyorum
Heyyyy mart, cabuk git, bahar gelsinnnnnn

22 Şubat 2010 Pazartesi

Party Time - Episode I

Dogum gunu konseptimizi Doruk Bey kendi secti :)

Evin ici Radyator Kasabası arabalarıyla dolu olunca, bize de gidip almak düştü :)


Pastayı da yine bir sürü secenek arasından kendisi secti :)


Cuma gecesi özellikle Doruk uyuyunca süsledim evi ki, heyecanlano uyumamazlık yapmasın diye :) Sabah uyanınca gözlerine inanamadı tabii ki


Palyacomuz birazcık kaybolarak geldi, ama geldi neyse ki misafirlerimizden önce :) Gerçi 3 yaş çocukları için palyaconun pek bir anlamı yokmus, bu arada düşünen arkadaşlar olursa diye uyarayım istedim. Balon ve yüz boyama dısında pek yüzüne bakmadı ufaklıklar...


Pastamız kesilmeden tüm arakadaşları geldi oğlumun. Tekrar burada herkesin nezdinde,hepinize çok teşekür ediyorum :) Özlem&Ataberk&Azra - Halime&Alper - Elif&Naz - Sinem&Mert - Devrim&Ruzgar - Umran&Derin.




Ve yine simdiye kadarki tüm doğumgünlerinde oldugu gibi bu sene de başından sonuna kadar yanımda olan canım kardeşlerime çok teşekkür ediyorum. Muckkkkk

Santral Istanbul

Biz buraya post girmedik, ama bu zaman zarfında, surekli aktiviteden aktiviteye kostuk tabii ki :)

Tabii simdi tarihler falan biraz karısacak, napalım artık, fırsat buldukca eklerim :)
Bi pazar sabahı Dupont-Santralistanbul Aile aktivitesine katıldık.
Doruk ve ben ısıklı cop adam yaptık, aslında burada fotoda yapıyor gibi gorundugune bakmayın, valla cogunu ben yaptım :) Hatta ne yalan soyleyeyim, hepsini ben yaptım nerdeyse. Cunku Doruk bu sure boyunca kendini yerden yere atmakla mesguldu :(
Oncesinde Otto'da pizza yedik, gerci bakın işte orada gayet efendiydi.
Ortalıkta bir suru cocuk, aktivite konusunda yonlendiren bir abla olunca :)
Ama sonrasında galiba esref saati gelmişti, beni epey bir zorladı diye hatırlıyorum.
Gozunu sevdigimin Trouble 2'su, biz onu yaşamamız, kimse Trouble 3'den bahsetmiyordu.
Hani bu cocuklar, istediklerini anlatmaya başlayınca, krizler sonlanıyordu.
Yeni anneler, gözünüzü korkutmak gibi olmasın ama, Trouble 2 hikayeymiş, Allah tüm anneleri 3 yaş krizlerinden korusun.
Ortalıkta sürekli gözünüzün içine baka baka 'seni sevmiyorum, sen benim annem değilsin' diye dolanan ve bunu bilinçli yapan bir cocuga hazırlanın...
Ama cok da korkmayın, sonra birden hicbir sey olmamıs gibi, anında sevgi bocegine de donebiliyorlar :)

21 Şubat 2010 Pazar

Bugun kuzum 3 oldu :)


Iste bu yavru tam bugun bence delikanlı oldu artık :)
Şu aralar anne-ogul arasında henüz 3 yıllık yaşamımızın en şiddetli çatışmaları yaşansa da evde...
Bazen 'Allahım ne yaptım ya ben' desem de
'Bu çocuk özellikle damarıma basıp, bana eziyet ediyor' diye dusunsem de
Hayatımda onun kadar sevdigim, bakarken icimi titreten başka birsey daha düşünemiyorum.

Dun ve bugun evde kutlamalar vardı, fotolar en kısa surede.
Nihayet fotograf makinem yapıldı
Yaşasın

Doruk bu iki gün, gerçekten ama gerçekten 3 yıllık yaşamındaki en arıza iki günü geçirdi, o da ayrı :)

12 Şubat 2010 Cuma

Cokkkkkk zaman olmus

Aradan aylar geçmiş
Ben oğlumun bloguna bir satır bile ekleyemedim.
Başlarda bahanem fotograf makinemin bozulmasıydı
Gerçi hala o bahane geçerli ama
Ama artık nefes alacak vaktim yok
Mutlaka 2 haftada bir sehir dısı, aralarda 2 yurtdısı...
Hafta sonları Doruk her uyudugunda çalışmak
Dün akşam uyurken fark ettim...
Doruk büyüyor, hem de o kadar hızlı büyüyor ki
Ve ben onun bu hallerini çok özleyeceğim...
Artık paniğe kapılmaya başladım...
Acaba bunda önümüzdeki hafta minik kuzumun 3 yaşına girecek olmasının etkisi ne kadar :)
21 Şubat'ta Doruk 3 yaşına girecek
Ve ben hala evde mi, başka bir yerde mi yapayım karar bile veremedim.
Ama bu haftasonu hepsini halledeceğim.

Canımın içi oğlum...