20 Ocak 2009 Salı


Hadi canım oğlum, toparlan artık da seninle yine guzel guzel kitap okuyalım


Yine guzel guzel oyunlar oynayalım, evdeki yag sıcramasın diye kullandıgımız telle tenis oynayalım, sen mıknatıslı harfleri beni kızdırmak icin koltuk altına atıp ‘kayboldu’ de.


Sonra sekillerin icine mısır, nohut, kurfasulye dolduralım, canın sıkılınca sen onların hepsini elinin tersiyle odanın etrafına fırlat.

Hic kucagimda durmuyor, kendini doya doya sevdirmiyor diye soylendigim canım olgum, hastalıktan dolayı, kucagimdan kalkamıyorsun. Bir an evvel iyileşip enerjini topla da, yine kucağıma gelme.
Bir de hastalığının yanı sıra bu akşam özlem var. Moral bozukluğundan vucut direncim nasıl yıkıldıysa bir de grip oldum, bari o bulaşmasın sana diye, bu akşam seni ananende bıraktım, yanına da gelemiyorum. Ahh be oğlum, bitsin artık şu hastalıklar da güzel güzel dövüşelim, tüm 2 yaş krizlerine razıyım.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder