30 Nisan 2009 Perşembe

Apır sapır bir yazı


Dün masama baktım, masamda Doruk'un fotoları, bilgisayarımda Doruk'un fotoları...
Blogumuza baktım, Doruk onu yaptı, Doruk bunu yaptı...
Gece evde dolandım, herkes yattıktan sonra, her taraf Doruk'un eşyalarıyla dolu...
Gece düşündüm, Doruk'tan sonraki hayatımı, her anım, onunla yapılacaklarla proglanmış...
İnsan bazen kendini, hayatı sorguluyor, genelde depresifken, yok hayır yanlış anlaşılmasın, kesinlikle depresif zamanlarımdan biri değil.
Sadece tüm hayatım Doruk olmuş, bunun sebebi onun henüz çok küçük olması mı
Yoksa onun dışına çıktığımda her tarafta dünyadaki kötülüğü görmem mi...
TV'yi açsam, şehit haberleri, kafası kesilip çöpe atılan gencecik insanlar, evi yıkılmasın diye bebeğinin boğazına bıçak dayayan, adına baba diyen yaratıklar...
Gazete okusam, bundan daha da beterleri...
Doruk olduktan beri, onunla ilgilenmek adına, ne TV, ne gazete var hayatımda...

Peki Doruk büyüyünce ne olacak, okula başlayıp, arkadaşlar oldukça, benden uzaklaşıp, kendi hayatına doğru yol aldığında, benim hayatımda her an ilgileneceğim oğlum olmadığında ne olacak peki...

Abuk sabuk bir yazı oluyor, biliyorum, bu blogta işi de yok diyeceğim ama blogun adı Doruk ve Neslihan oldugundan yazmadan da duramıyorum. Ben de varım bu blogta. Doruk'tan sonra en yakın iki kız arkadaşımla da ancak doğum günlerinde görüşünce içini dökemiyor insan, bir sürü kız kıza muhabbette rahatlar insan, artık benim böyle bir vaktim olmuyor.

Gezesim var sonra bir sürü, en az 2-3 hafta yurtdışına çıkmak istiyorum, sabahtan akşama kadar sokakları gezmek istiyorum. Az önce depresyonda değilim diyordum, ama acaba depresyondayım da farkında mı değilim.

Sonra dün patronumdan çok güzel bir saat geldi, buradaki 5. yılım sebebiyle, onun da fotosunu çekemedim. Ben fotografcılık eğitimi almak istiyorum, Süha'ya dogru duzgun bir makine almasını soylemistim, kolay olsun diye otomatik makine almış, istediğim gibi olmuyor fotolar, ona sinirleniyorum sonra.

Bugün ayın son günü, hedefler tuttu, hatta üstüne çıktık, mutlu olmam gerek. Hem yarın iş yok, böylece 3 koca gün var önümde, gerçekten mutlu olmam gerek. Ama yine dopdolu bir program var Doruk'un etkinlikleri için.

Ciddi saçmaladım galiba, ben bir resim daha koyayım bari yazının başına ?!?!?

4 yorum:

  1. Alalım şu makineleri en Canon'undan bir güzel tokuşturalım:)

    YanıtlaSil
  2. Valla benimki Canon, eger onu da almasa, ciddi sopa var korkusundan, ama otomatik işte, hiç bir seyi sen yapmıyorsun ki :(
    Ben şöyle kocaman, objektifini falan çevirebleceklerimden istemiştim oysa ki :(

    YanıtlaSil
  3. Yo bana hiç sacma gelmedı bu yazı herkesın kendınden bır parca bulacagı hatta fazlası ıle dogal olmus bu yazın Neslıhan.Yıllar önce bır köse yazısında okumusdum cocuklarınız için haddinden fazla şeyler yapmayın hayatınız sadece ondan ibaret gıbı yasamayın sonra yıllar gecınce ne oldugunuzu sasıracaksınız dıye...
    Çok etkılenmısdım.Çocuklar bellı bı yasa geldıkden ve bagımsız oldukdan sonra...noluyor anneye?
    kendın içinde yap bişeyler.

    YanıtlaSil
  4. Çocuklar büyüdükçe, bu düsünceler daha cok gelmeye baslayacak aklımıza galiba :)

    YanıtlaSil